7 Şubat 2009 Cumartesi

Hastane koşulları artık eve taşınıyor

Hastane koşulları artık eve taşınıyor pazar 35 milyon dolara koşuyorHASTALARA evlerinde profesyonel ekiplerce hastane koşullarında bakılmasına imkan sağlayan yasal kuruluşların sayısı, 14'e ulaştı.

Yasal izni olmayan kuruluşların sayısı ise 100'ü buldu. Yılda 10 bin hastaya karşılık yasal kuruluşların payına sadece 3 bin hasta düşüyor. Bu kuruluşlar da 35 milyon dolarlık pazardan ancak 15 milyon dolarlık pay alabiliyor.

TÜRKİYE'de Eczacıbaşı Grubu'nun öncülüğüyle başlayan ve hastalara evlerinde hastane koşullarında profesyonel ekipler tarafından bakım imkanı sağlayan kuruluşların sayısı, yasal düzenlemeyle birlikte daha şimdiden 14'e ulaştı.

Bu kuruluşlar, oluşturdukları sağlık ekipleri sayesinde, rehabilitasyon, fizyoterapi, psikolojik tedavi de dahil olmak üzere her türlü tıbbi bakım ve sağlık hizmetlerini hastaların ayaklarına götürerek, tedavilerini evlerinde sürdürmelerine imkan sağlıyor.

Günlük hasta bakıcı ücretlerinin 100 YTL'den hemşire ücretlerinin de 200 YTL'den başladığı sektörde, hastalara bedeli karşılığında tıbbi cihaz desteği de veriliyor. Yılda 10 bin hastaya hizmetAncak sektör, yasal izni olmamasına rağmen, Rusya, Moldova, Ukrayna gibi ülkelerden doktor, hemşire ve bakıcı getirerek bu hizmeti kaçak olarak sağlayan kuruluşların elinde bulunuyor. Bunların da sayısı 100'ü buluyor.

Böyle olunca da, yılda 10 bin hastaya hizmet veren sektörde, yasal izni bulunan kuruluşlar sadece 3 bin hastaya hizmet verebiliyor. Bu kuruluşların da 35 milyon dolarlık pazardan aldığı pay da 15 milyon dolar seviyesinde kalıyor.Uygunluk belgesi gerekiyorArkadaşımız Mehtap Özcan'ın yaptığı araştırmaya göre, Sağlık Bakanlığı'nın 2005 yılında yayınladığı "Evde Bakım Hizmetleri Sunumu Hakkındaki Yönetmelik"e göre, bir kuruluşun evde bakım hizmeti verebilmesi için Sağlık Bakanlığı'nın İl Sağlık Müdürlükleri'nden "uygunluk belgesi" alması gerekiyor. Uygunluk belgesi olmayan kuruluşlar da bu hizmeti veremiyor.

Ancak, yeterli denetimin yapılamaması ve ücretlerinin düşük olması nedeniyle pazar bu tür kuruluşların hakimiyetinde bulunuyor. 700 bin hasta potansiyeliGelişmiş ülkelerde hastanelerden taburcu olan hastaların yüzde 15'i evde bakıma yönlendiriliyor. Türkiye'de de yılda 7 milyona ulaşan yatan hasta sayısının yüzde 10'unun evde bakım hizmeti alması gerekiyor.

Bu da her yıl 700 bin hasta potansiyelini ortaya çıkarıyor. Ancak bir yıl boyunca bu hizmeti özel sağlık sigortası kanalıyla veya kendi bütçelerinden karşılayan hasta sayısı 10 bini geçmiyor. Bununda sadece 3 bini profesyonel ekiplerden hizmet alabiliyor. İlk örnek Eczacıbaşı'ndanGünümüzde ABD'de 20 binin üzerinde kuruluşun hizmet verdiği sektörün ilk örneğini Türkiye'de Eczacıbaşı Grubu oluşturdu. 2001 yılında kurduğu evde sağlık hizmetleri adlı kuruluşla sektörde öncülük yaptı. Eczacıbaşı'nın 7 yılda evde sağlık hizmeti verdiği hasta sayısı 160 bini buldu.

2005 yılında yasal düzenlemeye gidilerek, sektörde faaliyette bulunmak izne tabi tutuldu.Tarihi 18'inci yüzyıla dayanıyorEVDE bakım hizmetlerinin geçmişi 18'nci yüzyıla kadar uzanıyor. 18'nci yüzyılda Amerika'da fakir hastaların evlerine düzenlenen ziyaretlerle başlayan bu hizmetlerin bedeli de ilk kez 1909 yılında sigorta şirketleri tarafından üstlenilmeye başlandı.

1970'li yıllarda hastane yerine evde bakımın daha ucuza mal olması, sigorta şirketlerinin evde bakım hizmetlerine daha fazla yönelmesini sağladı. 1980 yılında ilk kez Amerika'da ulusal evde bakım derneği kurularak, bu alanda akreditasyon zorunlu hale geldi. Yaygınlaşması için sağlık hizmetinden sayılması gerekECZACIBAŞI Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Etem Alnıgeniş, evde bakım hizmetlerinin geniş kitlelere yayılabilmesi ve herkes tarafından tanınabilir, kullanılabilir bir hizmet halini alması ancak devletin sağlık gündemine girmesi ve bu hizmetlerin bedelini hastalara geri ödemesi ile mümkün olacağını savunuyor.

Alnıgeniş, evde bakım hizmetleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sağlık hizmeti sunan ayrı bir sektör olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.Sadece İstanbul'da 80 bin hastanın ihtiyacı varİSTANBUL'da yaşayan yaklaşık 80 bin kişinin evde bakım hizmetine ihtiyaç duyduğunu aktaran Aileden Biri Evde sağlık Hizmeti Genel Müdürü Murat Ataç, "Dünya Sağlık Örgütü'nün faaliyetleri incelendiğinde bulaşıcı hastalıklar ile mücadelenin yerini yavaş yavaş kronik hastalıklar ile mücadeleye bıraktığını görülüyor.

Bu anlamda evde bakım hizmetleri her geçen gün daha önemli hale geliyor çünkü kişinin ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetlerini kendini en konforlu hissettiği ortamda alabilmesi, kronik hastalığına rağmen yaşam kalitesinden ödün vermeden yaşamasını mümkün kılıyor" dedi.


Devamını okuyun...>>

Gebelik Öncesi Tetkik ve Muayeneler

İnsanın hayatında verdiği en önemli kararlardan birisi de çocuk sahibi olmak istemesidir. Hayatının herhangi bir döneminde çocuk sahibi olmayı istemeyen kadın yok gibidir.

Ancak bu güç karar verildiğinde gebe kalmadan önce hem ruhsal hem de fiziksel olarak hazır olmak gerekir.İlk doktor ziyaretini hamile kaldıktan sonra yapmak her zaman yeterli olmayabilir.

Sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmek, sağlıklı ve rahat bir doğum yapmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak için hamile kalmaya karar verdiğinizde doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.

Doktorunuz hem sizin hem de dünyaya getirmeyi planladığınız bebeğinizin zarar görmesini engellemek için bazı muayene ve tetkikler yapacak size sağlıklı bir hamilelik dönemi için önerilerde bulunacaktır.Gebelik öncesi muayeneAnne olmaya karar verildiğinde ilk yapılması gereken gebeliği takip etmesi istenilen hekim ile temasa geçmek, randevu almak ve muayeneye gitmektir.

Gebelik öncesi muayenenin birtakım amaçları vardır. Sağlık durumu ile ilgili amaçların dışında sizin hamileliğinizi takip etmesini ve doğumunuzda eşlik etmesini arzu ettiğiniz hekiminizi tanımanız ve pozitif diyalog kurmanız açısından da bu ilk ziyaret son derece önemlidir.

Doktorunuzla kuracağınız diyalog hamilelik takiplerinin önemli bir detayıdır. Doktorunuz "ben bebek sahibi olmak istiyorum" diye başvurduğunuzda sizin genel sağlık durumunuz ile ilgili ana hatları çıkartmaya çalışacak ve olası problemleri saptayarak bunları tedavi edecektir.

Muayenenin ilk aşaması görüşmedir. Bu görüşmede doktorunuz ilk önce sizi tanımaya çalışacaktır. Yaşınız, mesleğiniz, kaçıncı evliliğiniz olduğu gibi sizin için önemsiz görünebilecek bazı bilgiler doktorunuza önemli ipuçları verebilir. Bunlardan mesleğiniz özellikle önemlidir.

Meslek ile ilgili faktörler genel sağlık durumu dışında hamilelikte de zararlı olabilmektedir.Doktorunuz daha sonra kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı gibi kronik sistemik hastalığınız olup olmadığını sorgular. Bu hastalıkların varlığı hamileliğin size zarar vermesine neden olabileceği gibi bebeğinizin sağlıklı gelişimine engel olabilmesi açısından da önemlidir.

Sistemik hastalıklar gözden geçirildikten sonra sıra daha spesifik olan jinekolojik hastalıklara gelir. Myom, yumurtalık kisti, endometriozis gibi hamileliğe engel olabilecek durumların varlığına yönelik ipuçları aranır ya da daha önceden bu tür durumların varlığı tespit edilmiş ise uygulanan tedaviler ve sonuçları ile ilgili bilgi edinilir. Bazı jinekolojik hastalıklar ve enfeksiyonlar hamile kalmada güçlüğe ya da hamile kalındığında düşüklere neden olabildiğinden jinekolojik öykü son derece önemlidir.

Obstetrik öykü olarak adlandırılan ve daha önceden yaşamış olduğunuz hamilelikler ile bunların sonuçları ile ilgili bilgiler de önemli ipuçları verebilir. Eğer daha önce doğum yaptıysanız bebeklerin doğum haftaları, doğum kiloları, doğum şekli, eylem ve doğum sırasında yaşanan özellikler değerlendirilir.

Eğer daha önceden tekrarlayan düşükler, sakat ya da ölü doğumlar varsa doktorunuz yeniden hamile kalmanıza izin vermeden önce bunların nedenlerini araştırmak ve gerekiyorsa tedavi etmek isteyecektir.

Bu ilk görüşmede hem anne hem de baba adayının aile geçmişleri sorgulanır, soylarında genetik geçiş gösteren herhangi bir anomali ya da hastalığın olup olmadığı araştırılır. Bu tür bir problem varlığında doktorunuz gebelik öncesi genetik danışmanlık isteyebilir.Görüşmenin bir başka amacı da anne-baba adayının yaşam ve beslenme alışkanlıklarının ortaya çıkarılmasıdır.

Bu alışkanlıklar hamileliğe ve bebeğe zarar verebileceği için mutlaka sorgulanmalıdır.Düzenli ya da düzensiz kullanılan ilaçlar hekim ile tartışılmalı, bunların gebeliğe ve bebeğe olan etkileri sorgulanmalıdır.

Öte yandan alerji varlığı ve hangi maddelere karşı allerjik olunduğu da önemlidir.MuayeneÖykü alındıktan ve kişinin genel sağlık durumu ile ilgili detaylı bilgi edinildikten sonra sıra muayeneye gelir. Bu jinekolojik muayenede standart muayeneden farklı bir işlem yapılmaz.Muayenede vajinal ve pelvik enfeksiyonlar araştırılır.

Transvajinal ultrasonografi ile rahim ve yumurtalıkların durumu değerlendirilir. Myom, kist, endometrioma varlığı araştırılır.Eğer daha önceden yapılmadıysa ya da yapılmış olsa bile üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmiş ise mutlaka smear testi yapılmalıdır.Muayenenin son aşaması boy,kilo ve tansiyon tespitinin yapılmasıdır.

Laboratuar incelemeleriÖykü ve muayeneden sonra sıra bunlarla saptanamayan faktörlerin incelenmesi gerekir. Bu inceleme laboratuar yardımıyla yapılır. Bilinenin herhangi bir hastalığı olmayan kişilerde rutin testler istenir. Rutin testler şunlardır:

Tam kan sayımı
Tam idrar tetkiki
Anne ve babanın kan grupları
Toksoplazma ile ilgili testler
Rubella (kızamıkçık) ile ilgili testler
Hepatit B ile ilgili testler

Açlık kan şekeri (AK?) bakılması son zamanlarda önerilmemektedir çünkü AK? sadece var olan aşikar diyabeti gösterir. Bunun yerine 50 gram glukoz ile yapılan tarama testi daha önemli bilgiler verebilir.


Bunlar dışında belirli bir yakınma ya da bulgu varsa buna yönelik incelemeler yapılır. Örneğin adet düzensizliği varlığında tiroit ve prolaktin hormonları da dahil olmamak üzere detaylı hormon incelemesi gerekli olabilir. Jinekolojik hastalık dışında bir patoloji saptandığında doktorunuz ilgili branştan konsültasyon isteyecektir.

ÖnerilerTüm incelemeler yapıldıktan ve hamile kalmaya engel bir durum olmadığı gösterildikten ya da var olan patolojiler tedavi edildikten sonra sıra önerilere gelir.Yapılan tetkiklerde rubella'ya karşı bağışık olmadığınız saptanırsa aşı olmanız gerekir. Ancak bu aşı canlı virüslerden yapıldığı için aşı sonrası 3 ay süreyle hamile kalmamanız ve bu sürenin sonunda bağışıklık gelişip gelişmediğini kontrol ettirmeniz gereklidir.

Eğer diyabet (şeker hastalığı) saptanmış ise kan şeker düzeyinizin mutlaka normal düzeyde tutulması gerekir Yapılan araştırmalar kan şekeri yüksekliğinin hamilelik üzerinde olan olumsuz etkilerinin döllenme olmadan çok daha önce başladığını ortaya koymuştur.Gebelik ve anne olma heyecanı sağlıklı bir yaşam için mükemmel bir motivasyon aracıdır.

Bu kararı veren pek çok kadın alışkanlıklarını kendi isteği ile değiştirmekte, pek çoğunun eşi de ona destek olmak maksadıyla ona uymaktadır. Sonuç daha sağlıklı bireyler ve aile olarak karşımıza çıkmaktadır.Sigara: Sigarayı bırakmak için anne olmayı istemekten daha iyi bir sebep olamaz. Sigara kadında yumurta, erkekte sperm sayı ve kalitesini azalttığından gebe kalmada güçlüğe neden olabilir.

Sigara içen gebelerin bebekleri düşük doğum ağırlıklı olabilmekte, bu kadınlarda düşük ya da erken doğum daha sık görülmektedir. Yeni yayınlanan bir çalışmada gebelikleri boyunca sigara kullanan kadınlardan doğan erkek çocukların ileriki yaşamlarında suç ve şiddete olan eğilimlerinin artmış olarak bulunması ilginçtir.Alkol: Benzer şekilde alkol de gebe kalma şansını bir miktar azaltır.

Anne karnında alkole maruz kalan bebeklerde uzun dönemde zeka gerilikleri, öğrenme bozuklukları, davranış bozuklukları görülebilir. Yine yapılan bir çalışmada haftada 1-5 kez alkol kullanan kadınların hiç kullanmayanlara göre daha zor gebe kaldıkları saptanmıştır. Alkol erkekte de sperm sayısı ve kalitesini azaltır.

Stres: İsrail'de yapılan bir araştırmada infertilite tedavisi gören kadınlarda stres gidermek maksadı ile meditasyon yapanlarda gebeliklerin daha kolay elde edildiği sonucuna varılmıştır. En sağlıklı ve kolay stres giderici egzersizdir.Beslenme: Gebelikte olduğu gibi gebe kalmaya karar verildiğinde de beslenme son derece önemlidir. Suni tatlandırıcılar, kafein gibi pek çok maddenin kullanımı azaltılmalıdır.

Kilo fazlalığı varsa bunları vermek için en iyi dönem gebelik öncesidir. Çünkü gebelikte diyet önerilmez. Yaygın kanının aksine beslenme bozukluğu olmayan kişilerde hamile kalmadan önce vitamin takviyesi gerekmez. Bu durumun istisnası folik asittir.

Hamile kalmadan önce B grubu vitaminlerden biri olan folik asit takviyesi faydalı olmaktadır. Günde alınan 400-800 mikrogram folik asit bebekteki merkezi sinir sistemi anomalilerini %50'ye yakın oranda azaltır.


Buna karşın folik asidin düşük olasılığını da arttırdığına dair az sayıda araştırma da mevcuttur. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi üreme çağındaki her kadının her gün folik asit almasını önermektedir.Önemli noktalar Gebe kalınıp kalınamayacağı önceden bilinemez.Hiçbir hekim ya da kişi, hiçbir kimseye çocuğun olur ya da olmaz diye garanti veremez. Tabii ki bunun istisnaları vardır. Rahmi ya da testisleri olmayan bireylerden oluşan çiftlerde doğal olarak gebelik olmaz. Ancak anatomik olarak hiçbir problem olmasa bile %15 vakada açıklanamayan kısırlık olduğu unutulmamalıdır.

Gebe kalmaya karar verildiğinde doğal olarak ilk yapılacak şey korunmayı bırakmaktır. Uygulanan yönteme bağlı olarak üreme yeteneğinin geri dönmesi 0-3 ay kadar sürebilir. Gebe kalmak için en uygun dönem 28 günde bir adet gören kadında kanamanın başlangıcından itibaren 12-15. günlerdir.

Gebe kalma şansını arttırmak için düzenli bir cinsel yaşam ve haftada en az 3 ilişki faydalı olur. Bu şekildeki çiftlerin %75'i 6 ay içinde gebelik elde eder. Çiftlerin %15 inde 1 yılın sonunda gebelik olmaz. Bu çiftlerin infertilite araştırılması açısından hekime müracaatı gerekir.

Devamını okuyun...>>

Gebeliğe Hazırlık


Bir çiftin yaşamında alabileceği en önemli kararlardan biri belkide en önemlisi bebek sahibi olmaya karar vermektir. Daha önceki jenerasyonlarla mukayese edildiğinde günümüzde, çocuk sahibi olup olmamaya karar vermek daha çok kontrolümüzdedir.


1990 lı yıllarda kadınların çoğunluğu ileri yaşlarda bebek sahibi olmayı tercih ediyorlar. Bir kadının en verimli dönemi 20 li yaşlarının ilk yılları dır. 35 yaşından sonra ise doğurganlık özelliği giderek azalmaya başlar. Öyle yada böyle, 20 li,30 lu hatta 40 lı yaşlardasınız bebek sahibi olmaya karar verdiğinizde şansınızı artıracak pek çok şey artık size bağlı.


Bütün mesele karar vermede çünkü her şeyi dikkate alarak karar verdiğinizde zamanlamayı doğru yaptınız demektir. Hamile kalma şansınız, hem sizin hem eşinizin genel sağlık durumu ve yaşam biçiminize bağlıdır. Vücudunuzu hazırlamanız ve şansınızı artırmanız için ise almanız gereken bazı önlemler vardır.


Sigarayı bırakın ve alkollü içki kullanmayı azaltın Çok sigara içmek hamilelik şansınızı üçte bire indirir; hamilelikte düşük ve kanama riskini artırır. Alkol de doğurganlığınızın düşmesine neden olur; bu yüzden, hamile kalmak istiyorsanız, kendinizi günde bir kadeh şarapla sınırlamalısınız.


Dengeli beslenin Genel sağlığınız için dengeli beslenme büyük önem taşır. Beslenme rejiminizde mutlaka bol taze meyve ve sebzeye, esmer ekmeğe, makarna, pirinç, baklagiller, yağsız süt ve süt ürünleri, balık ve beyaz etlere yer vermelisiniz. Yağ ve şeker tüketiminizi azaltmalısınız.


Gerilim ve endişeden kurtulun Gerilimden kurtulmak doğurganlığınızı artıracak; yaşama zevkinizi ve cinsel arzunuzu geliştirecektir. Psikolojik baskılar, kadının da erkeğin de cinsel verimliliğini düşürür.


Kadınlarda ovülasyonu engellerken erkeklerde sperm üretimini azaltır, erken boşalma ve iktidarsızlığa yol açar. Takviye ilaç alın Doktorlar hamileliğin 12. haftasına kadar günde 0.4 mg folik asit almanın bebeğin omurga ve omurilik sorunlarıyla doğma riskini % 70 oranında düşüreceğini söylüyorlar.


Eczanelerden satın alınabileceği gibi, folik asit bolca yeşil, lifli sebzelerde ve tahıl ürünlerinde bulunur. Doğum kontrolüne son verin ?ayet doğum kontrolü olarak hap kullanıyor idiyseniz, kullanmayı bıraktıktan sonra tam bir adet döneminin geçmesini yani hormon yapınızın eski haline dönmesini beklemek özellikle doğumun gerçekleşeceği tarihi belirlemek açısından son derece önemlidir.

Devamını okuyun...>>

Aç Kalmadan 7 Kilo Verebilirsiniz

Hoodia Gordonii (Hodooba), binlerce yıldır Kalahari çöl bölgesinde yetişmekte olan ve 2 metre boylarında, yapraksız, etli sulu, kalın ve yumuşak dokulu(sukulent), dev bir kaktüs türü bitkisidir.

Hoodia gordonii'nin anayurdu Güney Afrika'dan Botsvana ve Namibya'ya doğru uzanan Kalahari çöl bölgesidir. Burası Johannesburg'a 1000km mesafededir. Çölde avlanan San kabilelerinden Bushmenler yüzyıllardan bu yana ava çıktıklarında bu bitkinin sapından çiğneyerek,
-->3–4 gün hiçbir şey yemeden durabilirler ve bu sırada canlılıklarından hiçbir şey kaybetmezlermiş, bu şekilde adeta doğal bir diyet uygulaması yapılmış oluyor.

Buradan hareketle, 2001'de, gönüllü 20 aşırı şişman insan üzerinde yapılan deneylerden mükemmel sonuç alınmıştır. Şöyle ki: Kaktüste bulunan ve 1996'da keşfedilen P57 adli bir molekül beyinde doygunluk hissi veren hipotalamus bölgesine gider ve yeme isteğini engeller. Kişilere az önce yemek yemiş olduğu duygusunu vererek bir anlamda beyni kandırır. Günlük kalori ihtiyacınızı da yüzde 30–35 oranında azaltır.

Doygunluk duygusuyla beraber insanda yorgunluk, halsizlik ortaya çıkmaz, vücut enerjisi ve canlılığı da korur. Ayni şeyi glikoz da yapar ama kalori taşıyarak. Ayrıca bu kaktüs ondan 10000 kat daha etkilidir. Tüm klinik deneylerde ve reel uygulamalarda herhangi bir yan etki ortaya çıkmamıştır. Bu bitki sayesinde rejim ve diyet dünyasında büyük bir devrim yaşanacağı belirtiliyor.

İnsanlığı bekleyen şişmanlık ve obezite tehlikesine doğal yoldan çözüm bulunması son derece sevindirici bir durum, elbette. Böylece insanlık hoodia gordonii sayesinde sentetik zayıflatıcılara para harcamaktan ve sağlıklarını kaybetmekten kurtulacak.


Devamını okuyun...>>

Statement of SIECUS President, Joseph DiNorcia, Jr., on National Black AIDS

Like so many other Americans today, I have a feeling in my gut that we are entering a new era of hope in politics and life. Even the most cynical of us can feel the change in the air. As a lifelong advocate for responsible sexuality education and sexual health and rights, I feel that it is the duty of SIECUS, and all other advocacy groups, to seize upon this moment in American life and make the most of it.

There is no better time to start than this Saturday, Feb. 7th, which is the 9th annual Black AIDS Awareness Day. We have come to the harsh realization that HIV/AIDS has impacted the Black community in a way that should utterly shock us. While Blacks make up 13% of the population in the United States, nearly half of all new HIV infections occur in this segment of the population. This incredible racial disparity shows that we, the advocacy community, along with government on the state and federal levels, have failed.

In our efforts to right this injustice, however, we cannot fall back into our old habits. Interventions into the Black community can’t simply be based on taking a condom into a school or to a rally or speaking about HIV prevention, and then continuing on until the next Black AIDS Awareness Day. We need a more holistic approach that recognizes that HIV prevention and education should not be compartmentalized and removed from the contexts of people’s everyday lives.

Neither HIV nor people exist in a vacuum and we cannot behave as if they do. While faced with the challenge of remaining HIV negative, many of the Americans who are most at risk for infection, including Blacks, also face challenges with poverty, community, and lack of educational opportunity. Millions of people need assistance in these areas and we, as the broader progressive community, need to join together to help them, not as “housing advocates,” or “poverty advocates,” or “HIV advocates” but as life advocates.

While this may seem like a daunting task, I am firmly convinced that lifting people with hope and a sense of value and worth in their families and their communities is the only way we are ever going to truly beat HIV. Organizations like the Black AIDS Institute, the National Minority AIDS Council, and others have been working invaluably on this front for years, and we are committed to helping them carry on their fight in any way we can.

I hope that this Black AIDS Awareness Day can be the first in a new era of involvement and responsibility by us in the advocacy community. We can and must do better than we have so far.

Devamını okuyun...>>

Sağlıklı Yaşam


SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ

Sağlıklı olmak, insan mutluluğunun öncelik taşıyan bir öğesidir. Sağlık genellikle kendiliğinden var olan bir durum olarak algılanır. Oysa sağlıklı olma uğrunda çaba gösterilmesi gerekir. Hatta bugünkü bilgilerimiz bize bu uğraşın daha doğum öncesi dönemde başlaması gerektiğini göstermektedir. Doğal olarak bu aşamada yapılması gerekenler, anne ve babalara düşmektedir. Olaya nesillerin sağlığı olarak bakıldığında, sağlığın ve sağlıksızlığın nesiller boyunca aktarılabileceği görülür. Anne ve babalar genetik özelliklerinin yanı sıra kendi sağlıklarına gösterdikleri özenle bebeklerine sağlık aktarabileceklerini bilmelidirler.



Sağlıklı bir yaşam için alınması gereken önlemlerin pek çoğu günlük yaşamımızda uygulamamız gereken küçük ve kolay çabalardan oluşur. Nerede olursa olsun günlük yaşamı düzenleyen bazı temel kuralların bilinerek uygulanması, sağlığın korunmasını ve diğer bireylerle paylaştığımız yaşamı kolaylaştırır. Bu kurallardan en önemli bazıları temizlik, sağlıklı beslenme, bedensel ve zihinsel çalışma, düzenli yaşam, sigara, alkol, uyarıcı ve uyuşturucu maddelerden uzak durma, kazalardan korunma, sorunlarla başa çıkmada doğru ve uygun yöntemler kullanmadır.
Çoğunlukla günlük çabalarda hedefin mutluluk olduğu varsayılır.



Oysa altta yatan asıl neden güvenlik duygusudur. Çünkü hayatta kalmayı sağlayan en ilkel dürtü korkudur ve güvenlik duygusu korkunun yatıştırılmasıyla ortaya çıkar. Kendimizi güvende hissedebilmemizin ilk koşulu ise bilmektir. Ancak bildiğimiz şeyi, bildiğimiz kadarı ile kontrol edebiliriz. İkinci basamaksa bilginin eyleme dökülmesidir.



Bilgimizi davranışımıza yansıtamıyorsak bu bilgi bizim için huzursuzluk kaynağı olmaktan öteye geçemez. Bir sonraki aşama ise paylaşarak çoğaltma, yandaş oluşturmadır. Bunun için bilgimize dayanan doğru bulduğumuz davranışı kurallaştırmaya çalışırız. Toplum içindeki pek çok kural bu yolla oluşmuştur. Zaman içinde altta yatan bilgi evrimleştikçe kurallar da değişecektir.


Bugün sağlıklı yaşam için bilinmesi gereken başlıca kurallar şunlardır:



I. TEMİZLİK



A. HİJYEN NEDİR, NE ÖNEMİ VARDIR?


B. CİLT TEMİZLİĞİ



C. SAÇ TEMİZLİĞİ VE BAKIMI

D. YÜZ, GÖZ VE KULAK TEMİZLİĞİ

E. AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI



1. Diş Çürümesi
2. Diş Eti Hastalıkları
3. Dişlerin Gelişim Bozuklukları
4. Ağız ve Diş Sağlığı Nasıl Korunur?
5. Diş Fırçalama Tekniği
6. Diş İpi Kullanımı
F. MEMELERİN BAKIMI



G. CİNSEL BÖLGENİN TEMİZLİĞİ



1. Adet Döneminde Temizlik ve Bakım Nasıl Yapılmalıdır?
2. Tuvalet Sonrası Beden Temizliği



H. EL VE TIRNAK TEMİZLİĞİ VE BAKIMI



İ. AYAK TEMİZLİĞİ
J. BANYO YAPMA
Cinsel İlişki Sonrası Temizlik

II. SAĞLIKLI GİYİNME
III. ORTAMIN TEMİZLİĞİ VE BAKIMI
A. FARKLI ORTAMLARIN TEMİZLİK ÖZELLİKLERİ
1. Yerler ve Yüzeyler
2. Buzdolabı
3. Lavabo ve Tuvaletler
B. YİYECEK VE İÇECEKLERİN TEMİZLİĞİ
C. BESİNLERLE İLGİLİ HİJYEN KURALLARI
D. MUTFAKLA İLGİLİ HİJYEN KURALLARI
E. ATIKLAR

IV. BESLENME



V. HAREKETLİ YAŞAM



VI. DÜZENLİ YAŞAM VE UYKU



VII. ÇALIŞMA ORTAMI



VIII. GÜNLÜK YAŞAMDA STRESLERLE BAŞA ÇIKMA



IX. ZAMAN YÖNETİMİ



X. SİGARA, ALKOL, MADDE KULLANIMI



1. Bağımlılık Nedir?
2. İradesiz Kişiler mi Bağımlı Olur?
3. Ne Kadar Alkol İçmek Risklidir?
4. Esrar, Bağımlılık Yapar mı?
5. Ecstasy Bağımlılık Yapar mı?
6. Uyuşturucu Bazı Ülkelerde Serbest mi?
7. Ara Sıra Kullanmak Zararlı mıdır?
8. Herkes Uyuşturucu Kullanıyor ve Onlara Bir Şey Olmuyor! (mu?)
9. Arkadaşımın Uyuşturucu Kullanması Beni Etkiler mi?
10. Uyuşturucu Sadece Kullanan Kişiye mi Zarar Verir?


Devamını okuyun...>>

VEREM ( TÜBERKİLOZ )


TÜBERKÜLOZ (VEREM)



Tüberküloz Nedir?


Soluduğumuz hava ile akciğerlere giren Tbc basilinin (mikrobunun) yol açtığı, asıl olarak akciğerlerde yerleşen,fakat kan ve lenf yoluyla tüm vücuda dağılabilen mikrobik, bulaşıcı, süreğen bir hastalıktır.



Hastalık Etkeni
Micobacterium Tüberculosis (M.Tbc) etken bakteridir.



Görülme Sıklığı
Dünya nüfusunun 2'si Tbc basili ile enfektedir. Her yıl 8,7 milyon insan bu hastalığa yakalanmakta, 2 milyon insan ölmektedir.Türkiye'de hastalık insidansı binde 30'un üzerine çıkmakta olup, hastalığın sık görüldüğü ülkeler arasında yer almaktadır.


Nasıl Bulaşır?



Hastalığı yalnızca aktif tüberküloz bulunan kişiler bulaştırabilir.Akciğer dışı organ tüberkülozu olanlar,15 gündür tedavi alıyor olanlar pratik olarak bulaştırıcı değildir.Hastalık damlacık yoluyla bulaşır. Hastanın hapşırma öksürmesi sonucu havaya yayılan basiller kapalı bir ortamda uzun süre aynıhavayı soluyan sağlam kişilerce alınır.Ancak mikrobu soluyan kişilerin az bir kısmında hastalık gelişir.Hastalık solunan mikrobun sayısına,hastalık yapma gücüne, kişinin direncine, bağışıklık sisteminin kuvvetine göre farklılık gösterir. Hastalık tabak, bardak veya diğer nesnelerle bulaşmaz.

Kimler Risk Altında?



Hasta kişiyle aynı evde yaşamış veya uzun süreli temasta bulunmuş olanlar.Hastalığın yaygın olduğu ülkelere gidenler.Bağışıklık sistemini zayıflatan kanser, AIDS gibi hastalıklara yakalananlarToplu yaşanan yurt, hastane, cezaevi gibi yerlerde kalanlarBeslenmesi bozuk, kötü yaşam koşullarına sahip kişilerAlkol ve madde bağımlıları


Tüberküloz olabilir miyim?

Birkaç hafta içinde gittikçe kötüleşen inatçı öksürük,Belli bir neden olmaksızın kilo kaybıAteş ve gece terlemesiAlışılmışın üzerinde yorgunluk sağlıksız hissetmeÖksürükle birlikte kan gelmesiHastalık sinsi ve yavaş ilerler.

Tanı:
Kişinin tüberküloz olduğu ancak vücut örneklerinde balgam, idrar, mide sıvısı, BOS, pleura periton sıvısı gösterilmesiyle söylenebilir. Alınan doku biyopsilerinde tüberküloza özgü değişikliklerin izlenmesiyle de tanı konabilir.
Aktif hastalığı olanlarla yakın temasta bulunanlar, birlikte yaşayanlara PPD Testi yapılır. PPD Testi,Tbc basilini alıp almadığımızı gösterir, ancak hastalığı göstermez. Testin (+) çıkması, hastalık yönünden araştırmayı gerektirir.



Tedavi:
Günümüzde hastalık tedavi edilebilir hale gelmiştir. Ancak günlük uygulamalarda tedavinin uzun ve çok ilaçla yapılıyor olması hasta uyumunu güçleştirmektedir. Tedavi en az 6 ay olmak üzere hastanın durumuna göre 9,12 hatta 24 aya kadar uzatılabilir. Düzensiz ya da eksik yapılan tedavi ilaç direncine yol açarak, hastalığın tedavisini güçleştirir.
Ülkemizde Verem Savaş Dispanserleri ücretsiz olarak hastalığın tetkik ve tedavisini yapmaktadır.



BCG Aşısı Hastalıktan Korur mu?
BCG aşısı,çocuklarda kanla yayılan(milier) ve beyin zarını tutan(menenjit) tüberküloz gibi ciddi hastalıkları önler. Ancak erişkinlerde hastalık için koruyucu değildir.


Korunma
Tüberküloz hastalığı dünyada ve ülkemizde ciddi bir Halk Sağlığı sorunudur.Her ne kadar artık eskisi gibi ciddi bir ölüm nedeni olmasa da hastalık kontrolü çabalarının azaldığı ülkelerde, özellikle AIDS hastalığının da yaygınlaşmasıyla görülme sıklığında artma gözlenmektedir. Korunma yöntemlerinin başında,hastaların erken tanısı, hızlı, etkin biçimde tedavisi ve hasta kişiden sağlam kişiye bulaşma yollarının engellenmesi gelir.
Hastalığın, toplu taşıma araçlarını kullanmakla veya günlük işlerle uğraşırken bulaşma riski yok gibidir. Tüberkülozlu çocukların hastalığı yayma olasılığıçok düşüktür.



Kaynaklar
http://www.tuberkuloz.info/
http://www.genetikbilimi.com/
T.C.Sağlık Bakanlığı Bursa Verem Savaş Derneği
http://www.tubtoraks.org/
Dicle Ü.ABD.Dr.Ahmet Yaramış
http://www.uludag.edu.tr/
http://www.trakya.edu.tr/


Devamını okuyun...>>

Sağlık Ocakları

1 Nolu Cebeci Sağlık Ocağı

Telefon: 0212 476 99 02 Adres:Cebeci Mah. 1. Cebeci Yolu 2465 Sk. Gaziosmanpaşa / İSTANBUL

14 Mart Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 341 04 00 Adres:Ahçıbaşı Mah. Arakiyeci Cad. Arakiyeci Şahin Apt. No.41 Üsküdar/İSTANBUL

2. Ünalan Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 324 76 46 Adres:Ünalan Mah. Ünalan Cad. No:11 Üsküdar / İSTANBUL

50.Yıl Mahallesi Sağlık Ocağı

Telefon: 0212 475 41 96 Adres:50. Yıl Mah 2162. Cad No:12/A Gaziosmanpaşa/İstanbul

75.Yıl Çekmeköy 2 Nolu Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 641 49 12 Adres:Çekmeköy Beldesi Mimarsinan Mah.Mimar Sinan Cad. Selim Dede Sok. Ümraniye/İSTANBUL

75.Yıl Evren Mahallesi Sağlık Ocağı

Telefon: 0212 656 78 79 Adres:Güneşli Evren Mahallesi Mah. Camiyolu Cad. No:69 Bağcılar/İSTANBUL

75.Yıl Kilyos (Kumköy) Sağlık Ocağı

Telefon: 0212 201 24 26 Adres:Kilyos (Kumköy) Kale Cd.No:1 Sarıyer/İSTANBUL

75.Yıl Mecidiyeköy Sağlık Ocağı

Telefon: 0212 274 82 12 Adres:Mecidiyeköy 2.Taşocağı Cad.Bahçeciler Sok. Şişli/İSTANBUL

75.Yıl Soyak Sitesi Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 472 10 16 Adres:Ünalan Mah. Soyak Sitesi Cami Sok. No: 1 Üsküdar/İSTANBUL

75.Yıl Sütlüce Sağlık Ocağı

Telefon: 0212 210 50 24 Adres:Bademlik-Sütlüce Mah. Talippaşa-Arkası Sok. No: 7 Beyoğlu/İSTANBUL

Acıbadem Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 327 37 70 Adres:Acıbadem Mah. Acıbadem Cad. No: 28/1C Kadıköy/İSTANBUL

Adalar Merkez Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 382 62 10 Adres:Çankaya Cad.No:6 Büyükada/İstanbul

Adem Yavuz Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 612 62 52 Adres:Aşağı Dudullu Adem Yavuz Mah. Eski Üsküdar Yolu Cad.Sevap Sok.No:1 Ümraniye/İSTANBUL

Adnan Odabaşı Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 321 20 72 Adres:Emniyet Mah. Çamlıca Cad. No: 54/2 Üsküdar/İSTANBUL

Ağva Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 721 73 63 Adres:Merkez - Ağva Mah. Şile Cad. No: 1 Şile/İSTANBUL

Akfırat Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 439 10 10 Adres:Fırat Mah. 2. Cad. No: 17 Tuzla/İSTANBUL

Akıncılar Sağlık Ocağı

Telefon: 0212 644 85 44 Adres:Akıncılar Mah. Öğterici Sok. No: 75 Güngören/İSTANBUL

Akşemsettin Sağlık Ocağı

Telefon: 0212 626 37 08 Adres:Akşemsettin Mah. Alperan Cad. No: 41 Eyüp/İSTANBUL

Akşemsettin Sağlık Ocağı

Telefon: 0216 487 61 64 Adres:Akşemsettin Mah Petrol Yolu Cad. No:483 Sultanbeyli/İSTANBUL

Devamını okuyun...>>

Ambulanslar


Acil durumlarda faydalanabileceğiniz ambulanslar.

Medline Ambulans

Adres: MEDLINE Alarm Sağlık Hizmetleri Basın Ekspres Yolu No:2 Halkalı
Şehir: İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa
Telefon: 444 12 12 (Alarm Merkezi) 0212 473 30 00 (Ofis)
Web: http://www.medline.com.tr/
E-Mail: mailto:info@medline.com.tr

Merkez Ambulans

Adres: Etyemez Tekke Sokak No:19/3 Kocamustafapaşa-İST.

Tel: (0212) 587 63 83

Tel:(0212) 632 80 65

Tel:(0212) 585 60 80

Fax:(0212) 632 23 67

Gsm:(0532) 361 70 96
Web:http://www.merkezambulas.com/

Baran Ambulans


Adres: Maltepe Cad. No: 5/B Başıbüyük - Maltepe
Şehir: İstanbul
Telefon: (0 216) 421 37 05
Web: http://www.baranambulans.com/

Başkent Ambulans


Adres: İstanbul yolu 12.Km. Şaşmaz Oto Sanayi Sitesi 16.Sk. No:7 ŞAŞMAZ
Şehir: Ankara
Telefon: (0.312) 278 31 68 - 278 00 20
Web: http://www.baskentambulans.com/
E-Mail: bilgi@baskentambulans.com

Çapa Ambulans


Adres: Millet C. 147, Çapa, Fatih
Şehir: İstanbul
Telefon: 212 - 587 46 11

Efors Ambulans


Adres: Arpaemini Mah. Şerbethane Çıkmazı 2/1 Şehremini Fatih
Şehir: İstanbul
Telefon: 212 - 534 47 30
Web: http://www.eforsambulans.com/

Marmara Ambulans


Adres: Tophanelioğlu Cad. No.44 Altunizade
Şehir: İstanbul
Telefon: 0 ( 216 ) 474 82 82
Web: http://www.marmaraambulans.com/
E-Mail: mailto:info@marmaraambulans.com

Özel Ses Ambulans


Adres: Kartal Devlet Hastanesi yanı, Kartal
Şehir: İstanbul
Telefon: (0216) 457 00 04

Sos Ambulans Servisi Ltd.Şti.



Adres: İzzettin Çalışlar C. Genç Apt. No:21/2 Bahçelievler
Şehir: İSTANBUL
Telefon: Tel: (0212) 505 72 72
Web: http://www.sosambulance.com.tr/
E-Mail: mailto:s.o.s@superonline.com


Can Life Ambulans



Adres:-
Şehir: İstanbul
Telefon: (0 216) 336 32 15


Bodrum Ambulans



Şehir:Bodrum
Telefon: 313 65 66


Mecidiyeköy Ambulans



Şehir: İstanbul
Telefon: 212 - 222 61 61 / 212 - 222 58 00

Devamını okuyun...>>

AİDS


CİNSEL YOLLA BULAŞAN ÖLÜMCÜL BİR HASTALIK AİDS...


Değişik ve anormal cinsel ilişkiler ile bulaşan yetmiş kadar hastalık tehlikeli hastalık bulunmaktadır. Bulaşan bu hastalıklar çeşitli iltihaplanmalar, uzun süren ağır sağlık sorunları ile başlayıp, çeşitli kanser türleriyle sonuçlanmaktadır.


AİDS ilk kez Amerika'da 1981 yılında keşfedildi. Sonra Fransız bilim adamları 1983 yılında virüsün tanınmasına yönelik çalışmaları gerçekleştirdi.


AİDS’e neden olan virüsü ilk defa Dr.Luc Montagnier keşfetmiştir. Tabi bu keşiften sonra 1985 yılında 740’tan fazla durum tespit edilmiştir. 1984 ve 1985 yıllarında Amerikalı bilim adamları virüsü HIV (Human İmmune Deficiency Virus- Vücut Bağışıklık Sistemi Virüsü) olarak adlandırmaya başladı.


HIV 2 olarak isimlendirilen başka bir virüs keşfedildi. Virüs belirgin olarak beyaz kan hücrelerine saldırmaktadır. Bunlara T-Lymphocte hücreleri olarak adlandırılmaktadır.


Devamını okuyun...>>

6 Şubat 2009 Cuma

Grip


Hayatımız boyunca en fazla yakalandığımız hastalıklarda birtanesi grip. Bu hastalığı biraz tanımlayalım.


Grip influenza virüslerinin neden olduğu, dönem dönem büyük çapta salgınlarla seyreden, çocukluk çağındaki olguların hastaneye yatışlarını gerektiren, komplikasyonlara zemin hazırlayan, yaşlılar ve süreğen hastalığı olanlarda ölümlere neden olabilen solunum yollarının bulaşıcı, önemli bir enfeksiyon hastalığıdır.


Ani başlayan ve yüksek ateşle (>38 0C ) seyreden GRİP'te olguların büyük bölümü hastalığı ayakta geçiremezler, yatağa düşerler.


Tabi bunları öğrenipte hala korunmuyor, korunamıyorsak mutlaka bir doktora danışmamız gerekmektedir.
Gripten Korunmanın Yolları.
Gripten korunmanın ilk baştaki gelen şartı grip aşılarıdır. Grip aşısı, özellikle hastalığa yakalanma ve sonrasında oluşabilecek hastalıklar yönünden risk taşıyan Yüksek Risk Grubu dediğimiz kişilere faydalıdır.

Diğer korunma yolları şunlarmış:

Grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi solunum yolu hastalıklarının topluma yayılmasının önlenmesi için sağlamlardan çok hasta olanların daha dikkatli ve sorumlu davranması gerekir. ( Örneğin ben ölüyorum gripten)
Hastalar en azından iyileşene kadar başkalarıyla yakın temasta bulunmamalıdır (öpüşmemeli, kucaklaşmamalı ve hatta tokalaşmamalı)
Virüs, temiz olan ortamlardada olabilir ki yıkanmış elde dahi olabilir.
Ayrıca yine hastalar ağız ve burunlarıyla temas ettiklerinde, öksürük, hapşırık nedeniyle ellerine sekresyonları bulaştığında ellerini yıkamadan başkalarının kullandığı telefon ve benzeri ortak araçlara temas etmemelidir.
Hasta kişilerden etrafa saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğinin olması bulaşıcılığı daha da arttırmaktadır. Hastalar ilk 3-4 gün zorunlu değilse sinema, okul, işyeri, metro, otobüs gibi kalabalık ortamlara girmemeli, evlerinde istirahat etmeli, mutlaka çıkmaları gerekiyorsa maskeyle sokağa çıkmalıdır.
En etkili korunma hastaların alacağı bu gibi tedbirlerle olur. Sonbahar-kış aylarında uygun giyim ve beslenmeye dikkat edilmeli, kalın-yünlü sıcak giysiler kullanılmalı, terli kalınmamalı, bol sebze ve meyve tüketilmelidir. Vücut direncini düşüren ve kolayca hasta olmamızı sağlayan etkenlerden uzak durulmalı, aşırı yorgunluk, alkol, sigara, az ve düzensiz uyku, düzensiz ve tek yönlü beslenmemeye dikkat edilmelidir.
google4a828d7e083a97f3.html
Devamını okuyun...>>

Karabükteki Hastaneler


Karabük İlinde Bulunan Hastaneler


KARABUK DEVLET HASTANESİ

Adres:
kurtulus mahallesi menekse sokak no 10

İlçe:

- Tüm İlçeler -

İl: KARABÜK




ÖZEL KARABÜK VATAN HASTANESİ



Hastane Adı:
Özel Karabük Vatan Hastanesi
Kroki için tıklayın...
Telefon:
(0370) 424 49 00
Faks:
(0370) 418 50 36
Adres:
Yenişehir Mevkii Sağlık Sokak
İlçe:
KARABÜK MERKEZ
İl:
KARABÜK
Email:
karabukvatan@uhg.com.tr
Web Sitesi:
http://www.karabukvatan.com/

Devamını okuyun...>>

Acil Olan Numaralar


Acıl durumlarda arayabileceğimiz önemli numaralar



YANGIN IHBAR 110


SIHHI IMDAT 112


ALO DOKTORUM YANIMDA 113


BILINMEYEN NUMARALAR DANISMA (TENZILSIZ).. 118


POSTA KODU DANISMA 119


ARIZA IHBAR 121


KABLO TV ARIZA 126


ÇAGRI (TENZILSIZ) 133


FONO TEL 141


ALO ZABITA 153


POLIS IMDAT 155


JANDARMA IMDAT 156


ALO SAHIL GÜVENLIK 158


TELEKOM BORÇ SORMA 163


KODLU ARAMA 168


ALO POST 169


ALO TURIZM BILGI 170


UYUSTURUCU BILGI 171


ALO TAEK (Türkiye Atom Enerji Kurumu) 172


ALO IZCI KAN BILGI MERKEZI 173


ALO EMNIYET DANISMA 174


ALO TÜKETICI 175


ALO GÜRÜLTÜ 176


ORMAN YANGINI IHBAR 177


ALO VALILIK 179


IS VE ISÇI BULMA 180


ÇEVRE BILGI 181


RUHSAL BUNALIM DANISMA 182


KADIN VE SOSYAL HIZMETLER 183


SAGLIK DANISMA 184


SU ARIZA 185


ELEKTRIK ARIZA 186


GAZ ARIZA 187


CENAZE HIZMETLERI 188


VERGI DANISMA 189

Devamını okuyun...>>

İlk Yardım


Günlük yaşantımızda karşılaştığımız ani bir olay karşısında hastalanan, yaralanan veya kazaya uğrayan kimselere, sağlık durumlarının dahada kötüleşmesini önlemek için, elimizde bulunan imkanlarla dahilinde yapılan yardıma ilk yardım denir.

TEMEL PRENSİPLERİ

1. İlk önce hastanın solunumu düzenlenir.Solunum yolu açılır, gerekirse suni solunum yapılır.

2. Hastanın dolaşımı düzenlenir.Gerekirse kalp masajı yapılır.Kanamalar durdurulmaya çalışılır.Yaralar temizlenmeli ve gazlı bezle kapatılmalıdır.

3. Şoka karşı tedbir alınır.

4. Isırık ve sokmalar dikkate alınır.

5. Ağrı kesilmeye çalışılır.

6. Kırık ve çıkık araştırması yapılır ve stabil hale getirilir.

7. Uygun bir şekilde sağlık kuruluşuna götürülür.

Kaynak: www.saglikvakfi.org.tr

Devamını okuyun...>>

Sağlık Sigortası

Günümüzde özel Sağlık sigortası, sizin ve bütün aile fertlerinin tüm bir yıl boyunca yakalanacakları hastalıklar durumunda hemen destek için acil yardım, doktor ve ekipleri, ilaç ve bunlarınızıara bağlı olarak tedavi masraflarınızı zorlamadan karşılayabilmenizi sağlayan faydalı bir güvencedir.

Herhangi bir hastalık halinde çalışmış olduğumuz sigorta şirketi poliçe kapsamına ve türüne göre sağlık giderlerinizin tamamını veya büyük bir kısmını çalışılan şirketle yapılan anlaşmaya göre karşılar. Bugün için bir çok özel sigorta şirketi bireysel veya kurumsal (gurup / toplu ) sağlık sigortası paketleri ile hizmet vermektedir.

Sağlık Sigortası şirketleri


AIG Sigorta - AK Emeklilik - Aksigorta - American Life Hayat Sigorta - Anadolu Hayat Emeklilik Anadolu Sigorta- Sigortam.net - Şeker Sigorta - TEB Sigorta - Tekfen Sigorta - Ankara Sigorta- Yalvaç Sigorta - Aviva Hayat ve Emeklilik - AXA Oyak Sigorta - Başak Sigorta -Batı Sigorta - Birlik Sigorta - Commercial Union Sigorta - Demir Sigorta - Doğan Emeklilik sigortası - Finans Sigorta - Garanti Emeklilik ve Hayat sigortası - Garanti Sigorta - Genel Sigorta - Generali Sigorta - Güneş Sigorta - Güven Sigorta - Hür Sigorta - Işık Sigorta - Ihlas Sigorta - Isviçre Sigorta - Kaynak Sigorta Acenteliği - Koç Allianz Sigorta - Merkez Sigorta - Ray Sigorta - Sanko Sigorta - Ticaret Sigorta - Toprak Sigorta - Vakıf Emeklilik sigortası - Yapı Kredi Sigorta firmalarında taksitli ucuz fiyatları ile ve düşük primlerle sağlık sigortası yaptırmak için ilgili sigorta şirketine başvurmanızı öneririz.

Kaynak: http://saglik.sigortasi.org


Devamını okuyun...>>

Antalyadaki Hastaneler



Antalya ilinde bulunan hastanelerimiz.



Akdeniz Sağlık Vakfı Hastanesi





Akdeniz Üniversitesi Hastanesi





Alanya Can Hastanesi





Alanya Devlet Hastanesi





Alanya Ortopedi Merkezi





Alanya Özel Can Hastanesi





Antalya Atatürk Devlet Hastanesi





Antalya Özel Anadolu Hastanesi





Antalya Özel Andeva Hastanesi





Başkent Üniversitesi Alanya Uygulama ve Araştırma Merkezi





Belek Özel Anadolu Hastanesi





Dent House Ağız ve Dış Sağlığı Merkezi





Finike Devlet Hastanesi





Kemer Özel Anadolu Hastanesi





Kemer Yaşam Hastanesi





Lara Hastanesi Manavgat Devlet Hastanesi





Muratpaşa Tıp Merkezi Özel Akdeniz Hastanesi





Özel Andeva Hastanesi





Özel Antalya Hayat Kalp Hastanesi





Özel Aspendos Hastanesi





Özel Bilgi Hospital





Özel Hayat Hastanesi





Özel İlgi Tıp MerkeziSerik Devlet Hastanesi

Devamını okuyun...>>

Ankaradaki Hastaneler


Ankara'da Bulunan Hastanelerimiz.



Akay Hastanesi

Almed Kulak Burun Boğaz Horlama ve Ses Hastalıkları


Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi


Ankara Güven Hastanesi


Ankara Hamdi Eriş Kazan Devlet Hastanesi


Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi


Ankara Ü. Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi


Bahçelievler Tıp MerkeziBaşkent Üniversitesi Hastanesi


Bayındır Hastanesi Kavaklıdere


Centrum Klinik Özel Ankara Kadın Sağlığı Merkezi


Çağ Hastanesi


Çankaya Hastanesi


Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi


Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hast. E. A. Hastanesi


Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı E. A. Hastanesi


Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Hastanesi


GATA Gülhane Askeri Tıp Akademisi


Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi


Gürgan Clinic Kadın Sağlığı İntertilite ve Tüp Bebek Merkezi


Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi


Havsak Gün Hastanesi


HRS Kadın Hastalıkları Doğum Hastanesi


Işık Göz Merkezi


Kavaklıdere Umut Hastanesi


Kudret Göz Hastanesi


Maya Göz Merkezi


Mesa Hastanesi


Özel 100. Yıl Hastanesi


Özel Akpol Tıp Merkezi


Özel Ankara Magnet Tıp Merkezi


Özel Bayındır Hastanesi


Özel Fizyomed Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi


Özel Gaziosmanpaşa Denge Tıp Merkezi


Özel Keçiören Hastanesi


Özel Lokman Hekim Hastanesi


Özel Lösante Lösemili Çocuklar Hastanesi


Özel Nisan Kavaklıdere Kadın Sağlığı Merkezi


Özel Yaşam Fizik tedavi Rehabilitasyon Merkezi


Özen Anne Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi


Parkmed Tıp Merkezi


S. B. Ankara Atatürk E. A. Hastanesi


S. B. Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi


S. B. Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji E. A. Hastanesi


SSK Ulus Hastanesi


Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Hastanesi


Türkiye Diyanet Vakfı Ankara 29 Mayıs Hastanesi


Türkiye Yüksek İhtisas E. A. Hastanesi


Ulus Devlet Hastanesi


Devamını okuyun...>>

İstanbuldaki Hastaneler

İstanbulda Bulunan Hastanelerimiz.



Acıbadem Hastanesi - Bakırköy - Tıklayınız



Acıbadem International - Tıklayınız



Afiyet Hastanesi - Tıklayın



Aids Hiv Bilgi Merkezi - Tıklayın



Ak – En & Bonnur Doğum Kliniği ve Kadın Güzellik Merkezi - Tıklayın



Aksoy Hastanesi - Tıklayın



Alman Hastanesi - Tıklayın



Amerikan Hastanesi - Tıklayın



Anadolu Sağlık Merkezi - Tıklayın



Arnavutköy Hastanesi ve Doğumevi - Tıklayın



Atlas Hastanesi - Tıklayın



Avcılar Vatan Hastanesi - Tıklayın



Avicenna Hospital - Tıklayın



Avrasya Hospital - Tıklayın



Avrupa Özel Şafak Hastanesi - Tıklayın



Avusturya Sen Jorj Hastanesi - Tıklayın



Bahat Hospital - Tıklayın



Bahçeşehir Vatan Hastanesi - Tıklayın



Bakırköy Dr. Sadi Konuk E. A. Hastanesi - Tıklayın



Bayrampaşa Devlet Hastanesi - Tıklayın



Bayrampaşa Göz Hastanesi - Tıklayın



Bellaplast Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Merkezi - Tıklayın



Bezmi Alem Valide Sultan Vakıf Gureba E. A. Hastanesi - Tıklayın



Bosphorus International Kulak Burun Boğaz - Tıklayın



Brüksel Kadın Sağlığı ve Üreme Merkezi - Tıklayın



Business Esnaf Hastanesi - Tıklayın



Central Hospital - Tıklayın



Clinic Kadın Sağlığı ve Estetik Merkezi - Tıklayın



Çağıner Hastanesi - Tıklayın



Çatalca Devlet Hastanesi - Tıklayın



Çevre Hastanesi - Tıklayın



Daphne Lazer Epilasyon ve Estetik Merkezi - Tıklayın



Delta Hospital - Tıklayın



Derman Hastanesi ve Doğumevi - Tıklayın



Doğan Hastanesi - Tıklayın



Dr. Pakize Tarzi Tüp Bebek Merkezi - Tıklayın



Dr. Pakize İ. Tarzi Doğum ve Genel Cerrahi Hastanesi - Tıklayın



Dr. Siyami Ersek Kalp Cerrahisi E. A. Hastanesi - Tıklayın



Dragos Şifa Hastanesi - Tıklayın



Duygu Hastanesi - Tıklayın

Dünya Göz Hastanesi Altunizade - Tıklayın



Erdem Hastanesi - Tıklayın



Ersoy Hastanesi - Tıklayın



Esenler Hayat Hastanesi - Tıklayın



Este-Line Estetik ve Plastik Cerrahi Merkezi - Tıklayın



Estetik Meme Cerrahi - Tıklayın



Fatih Ü. Tıp Fakültesi ve Hastanesi - Tıklayın



Ferticenter İstanbul Tüp Bebek Merkezi - Tıklayın



Fransız Lape HastanesiGelişim Hastanesi - Tıklayın



Göztepe Şafak Hastanesi - Tıklayın



Güngören Hastanesi - Tıklayın



Hattat Hastanesi - Tıklayın



Haydarpaşa GATA Araştırma Hastanesi - Tıklayın



Hisar Intercontinental Hastanesi - Tıklayın



International Hospital - Tıklayın



JFK Hospital İstanbul - Tıklayın



Jinemed Hospital - Tıklayın


Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi - Tıklayın



Kadıköy Şifa Hastanesi - Tıklayın


Kadıoğlu Hastanesi - Tıklayın


Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas E. A. Hastanesi - Tıklayın



KBB Hastanesi - Tıklayın



KBB İstanbul - Tıklayın



Kolan Hastanesi - Tıklayın

Aradığınız Bütün Hastanelere artık ulaşamıyorum diyemiyceksiniz.

Devamını okuyun...>>